Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yeni yasama yılı bugün başladı. Yeni yasama yılının ilk Genel Kurul Toplantısı’na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.
Erdoğan konuşmasında yeni anayasa mesajı verdi. Mevcut anayasanın, 2023 Türkiye’sini taşıyamadığını söyleyen Erdoğan, tüm kesimlere birlikte çalışma çağrısı yaptı.
Erdoğan ekonomi ve dış politika konularında da önemli mesajlar verdi.
Enflasyonun dünya genelinde bir sorun olduğunu söyleyen Erdoğan, “Hayat pahalılığını ortadan kaldırmaya kararlıyız.” dedi.
Erdoğan konuşmasında Avrupa Birliği ile ilişkilere de değindi. “Biz AB’ye verdiğimiz sözleri tuttuk. Ama onlar hiçbirini yerine getirmediler.” diyen Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “ByLock” kararına atıfta bulunarak, “Bardağı taşıran son damla olmuştur.” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 28. Dönem 2. Yasama Yılı bugün başladı.
Yeni yasama yılının ilk Genel Kurul Toplantısı’na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Erdoğan, Genel Kurul’da milletvekillerine hitap etti.
Erdoğan konuşmasında, yeni anayasadan ekonomiye, dış politikadan terörle mücadeleye kadar birçok başlıkta önemli mesajlar verdi.
YENİ ANAYASA İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞMA ÇAĞRISI
Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak, “Türkiye’yi 12 Eylül’de darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak, hepimizin en öncelikli sorumluluğudur.” diyen Erdoğan, “41 yıllık tarihinde uğradığı irili ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu anayasanın, 2023 Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan konuşmasında, toplumun tüm kesimlerine yeni anayasa için birlikte çalışma çağrısı da yaptı. Erdoğan, “Tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri, bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi yapıcı bir anlayışla, yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.
ENFLASYON VE HAYAT PAHALILIĞI
Konuşmasında ekonomiye ilişkin mesajlar da veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek enflasyonun tüm dünyada bir sorun olduğunu söyledi. Dünya genelinde, enflasyonun son 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştığını belirten Erdoğan, “Mevcut küresel ekonomik görünümü, hem de önümüzdeki dönemde karşılaşabileceğimiz muhtemel tehditleri dikkate alan bir politikaya yöneldik. Amacımız bu hassas dönemden, ülkemizi en az kayıpla ve şayet arzu ettiğimiz neticeleri alabilirsek en büyük kazançla çıkarmaktır.” dedi.
Erdoğan, “Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını ortadan kaldırmak, deprem başta olmak üzere ülkemizin acil meselelerini çözmek, ülkemizi büyütmeyi sürdürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız.” ifadelerini kullandı.
DIŞ POLİTİKA VE AB İLE İLİŞKİLER
Dış politikada Türkiye’nin dostlarını çoğaltmak için samimi bir gayret içerisinde olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzattığımız dostluk elini tutan herkesle, ortak çıkarlar doğrultusunda yol yürümekten memnuniyet duyarız. Son dönemde bu doğrultuda pek çok önemli adımı başarıyla attık.” dedi.
Erdoğan, Avrupa Birliği ile ilişkilere de değindi.
“Biz AB’ye verdiğimiz sözleri tuttuk. Ama onlar hiçbirini yerine getirmediler. Avrupa Birliği’nin ülkemize yönelik adaletsiz tarafgir tutumunda bir değişiklik olmadı.” diyen Cumhurbaşkanı, “Artık iyice lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak gibi bir niyetleri varsa işin o tarafı da kendi bilecekleri bir iştir. Biz demokrasi, adalet ve özgürlükler noktasında Kophengah Kriterleri’ni gerekirse Ankara kriterleri yapar yine yolumuza devam ederiz.” şeklinde konuştu.
ANKARA’DAKİ SALDIRI
Erdoğan, bu sabah saatlerinde Ankara’da gerçekleştirilen saldırı girişimine ilişkin ise “Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır. Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kast eden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır, asla da ulaşamayacaktır.” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
– Yeni yasama yılında bu çatı altında milletimize hizmet verecek tüm milletvekillerine başarılar diliyorum. Sizlerden milli ülkümüz olan Türkiye yüzyılı vizyonuna yakışır fikri eserler bekliyoruz.
– TBMM, darbelerden cuntalar nice badireleri atlatarak dimdik ayakta kalmıştır.
– Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonraki süreç, Gazi’nin hayal ettiği hızda ve içerikte yürümemiş olsa da bir asır sonra aynı hissiyatla burada buluşmamız, kurucu iradenin geçerliliğini sürdürdüğüne işaret ediyor. Tarihe baktığınızda, geniş bir coğrafyada kurulan Türk devletlerinin büyük bölümünün ilk asrına gücünün zirvesinde girdiğini görüyoruz. Cumhuriyetimizin önünde kat edecek hala epeyce mesafe olması, bize yapacak çok işimiz olduğunu anlatıyor. Kimsesizlerin kimsesi olarak tahayyül edilen Cumhuriyet, bu vasfına tam manasıyla Türkiye Yüzyılında kavuşacaktır.
– Geçtiğimiz 21 yılda, ülkemizin kalkınma ve demokrasi alt yapısının eksiklerini tamamlayarak bu doğrultuda atılacak büyük adımların zeminini hazırladık. Artık meclisimizin kapısına kilit vurulduğunu, başbakanların ve bakanların idam sehpasına gönderildiği dönemler geride kalmıştır.
– Meclisimiz ve milletimizle omuz omuza vererek hep birlikte yazdığımız 15 Temmuz destanı bir dönüm noktasıdır.
– Ülkemizi cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturma görevimiz var.
– Türkiye’yi 12 Eylül’de darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak, hepimizin en öncelikli sorumluluğudur. 41 yıllık tarihinde uğradığı irili ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu anayasanın, 2023 Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır.
– Yeni anayasa meselesi 10 yılı aşkın süredir, ülkemizin ve meclisimizin gündemindirdir. Cumhur İttifakı olarak 2021 yılında önce kendi hazırlıklarımızı yaptık, ardından diğer siyasi partileri de kendi hazırlıklarını yapmaya davet ettik. Maalesef bu samimi davetimiz karşılık bulmadı. Lafa gelince sürekli darbe anayasasından şikayet edenler, iş somut adım atmaya gelince ne yazık ki konfor alanlarının dışına çıkmak istemediler. Buna rağmen biz ümidimizi kaybetmedik.
– Tüm milletvekillerini, tüm toplumsal kesimleri, bu konuda sözü ve teklifi olan herkesi yapıcı bir anlayışla, yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyoruz.
– Yeni anayasayla birlikte, yönetim sistemi tartışmalarını ilanihaye sona erdirme fırsatı bulacağız.
– Dünya genelinde enflasyon oranları son 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Gıdadan enerjiye, ticaretten istihdama kadar her alanda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Gelişmiş ülkeler dahil hemen hiç kimse önünü net bir şekilde göremiyor. Türkiye olarak biz de ister istemez bu olumsuzluklardan etkileniyoruz.
– Mevcut küresel ekonomik görünümü, hem de önümüzdeki dönemde karşılaşabileceğimiz muhtemel tehditleri dikkate alan bir politikaya yöneldik. Amacımız bu hassas dönemden, ülkemizi en az kayıpla ve şayet arzu ettiğimiz neticeleri alabilirsek en büyük kazançla çıkarmaktır.
– Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme stratejimiz ekonomi politikamızın omurgası olmaya devam ediyor. Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını ortadan kaldırmak, deprem başta olmak üzere ülkemizin acil meselelerini çözmek, ülkemizi büyütmeyi sürdürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız.
– Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır. Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kast eden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır, asla da ulaşamayacaktır.
– Özellikle sanat öne sürülerek milli iradeye kast edenlerin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz.
– Dış politikaya daima çok önem verdik. Kimi zaman yaptığımız fedakarlıkların karşılığını alamadığımız durumlar elbette oldu. Mesela Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz bunlardan biridir. Biz AB’ye verdiğimiz sözleri tuttuk. Ama onlar hiçbirini yerine getirmediler. Avrupa Birliği’nin ülkemize yönelik adaletsiz tarafgir tutumunda bir değişiklik olmadı.
– Kağıt üzerinde ortaya koydukları kuralları, süreçleri hiçe sayan bir yaklaşımla ülkemize haksızlık üzerine haksızlık yapıyorlar. Türkiye olarak 60 yıldır kapısında bekleyen AB’den herhangi bir beklentimiz yok. Şayet, bize karşı örtülü bir yaptırım gibi kullandıkları vize dayatması başta olmak üzere haksızlıklarından geri dönerlerse kendi yanlışlarını düzeltmiş olurlar. Yapmazlarsa, siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri olarak bizden herhangi bir beklentiye girme hakkını tümüyle kaybederler.
– Artık iyice lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak gibi bir niyetleri varsa işin o tarafı da kendi bilecekleri bir iştir. Biz demokrasi, adalet ve özgürlükler noktasında Kophengah Kriterleri’ni gerekirse Ankara kriterleri yapar yine yolumuza devam ederiz.
– Avrupa Konseyi’nin bir kurumu olan AİHM’in verdiği son kararlar adeta bardağı taşıran son damla olmuştur. Bu karardan cesaret alan terör örgütü mensupları ve yandaşları, beyhude yere heveslenmesinler. Mahşeri vicdanda zaten mahkum olan FETÖ’cü alçaklara bu karardan ekmek çıkmaz. Türkiye bu ihanet çetesiyle mücadelesinden milim geri atmayacak, herhangi bir tavize, eskiye dönüşe müsahade etmeyecektir. Bir kez ihanet eden, her zaman ihanet eder.
– 30 yıllık işgalin ardından Azerbaycan toprağı olan Karabağ, özgürlüğüne kavuşmuş, hak yerini bulmuştur. Biz dostlarımızı çoğaltma ve bu konuda samimi bir gayret içindeyiz. Uzattığımız dostluk elini tutan herkesle, ortak çıkarlar doğrultusunda yol yürümekten memnuniyet duyarız. Son dönemde bu doğrultuda pek çok önemli adımı başarıyla attık.
– Ülkemizin etrafında barış ve huzur kuşağı oluşturma hedefimizde ciddi mesafe aldık. Bölgesel entegrasyon projeleriyle işbirliğimizi derinleştirmeye çalıştık. Bunlara yenilerini eklemeye hazırız.